Biz Tüm Türkiye Genelindeyiz
1993 yılında Karadeniz Kardeşler A.Ş.'nin kuruluşu olan Kebir, Türkiye'nin markası oldu.Yakup Karadeniz; “10 bin metrekarelik alanda kurulu üretim tesisleri ve 300 çalışanı ile günde 150 ton süt işleme kapasitesine sahip Kebir’in yurt geneline yayılmış 61’den fazla ana bayi ve 50 binden fazla tedarikçisi bulunuyor” dedi.
1993 yılında Karadeniz Kardeşler A.Ş.'nin kurulmasıyla Kebir, tüm Türkiye'nin markası oldu. Her geçen gün artan talepler doğrultusunda Kebir, kaliteli ve daha lezzetli ürünler sunabilmek ve Türkiye'nin kahvaltılık ihtiyacını karşılayabilmek için yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor.
1993 yılında Karadeniz Kardeşler A.Ş.'nin kurulmasıyla Kebir, artık tüm Türkiye'nin markası oldu. Her geçen gün artan talepler doğrultusunda Kebir, kaliteli ve daha lezzetli ürünler sunabilmek ve Türkiye'nin kahvaltılık ihtiyacını karşılayabilmek için yatırımlarına hız kesmeden devam ediyor. 10 bin metrekarelik alanda kurulu üretim tesisleri ve 300 çalışanı ile günde 150 ton süt işleme kapasitesine sahip Kebir’in yurt geneline yayılmış 61’den fazla ana bayi ve 50 binden fazla tedarikçisi bulunuyor.
KEBİR SÜT Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Yakup Karadeniz, markanın gelişimi hakkında değerlendirmelerinde bulundu. Karadeniz, "Kebir bulunduğu her noktanın lideridir, önceliğimiz kalitedir" dedi. Karadeniz, KEBİR ailesi olarak, Artvin’den Hatay’a, Kars’tan İzmir’e kadar Türkiye’nin her bölgesinde müşterilerimizle buluşuyoruz. Siz değerli müşterilerimize hizmet vermekten ve en doğal ürünleri sizlerle buluşturmaktan gurur duyuyoruz dedi.
10 bin metrekarelik alanda kurulu üretim tesisleri ve 300 çalışanı ile günde 150 ton süt işleme kapasitesine sahip Kebir’in yurt geneline yayılmış 61’den fazla ana bayi ve 50 binden fazla tedarikçisi bulunuyor. Vakfıkebir, Yani “büyük vakıf”. Yavuz Sultan Selim’in annesi tarafından vakfedilmiş. Eski zamanların Trabzon’unda “büyük liman”ın bir parçası ayrıca. Her ne kadar bayatlamayan kiloluk ekmekleri ile ünlü olsa da Karadeniz Kardeşlerin markalaştırdığı KEBİR SÜT ve süt ürünlerinin 1940 yılında hayat hikayesi başladı.O tarihlerde yörenin köylerinden aldıkları tereyağı, peynir ve minzinin satışını yaparak başladıkları ticari yolculukta İkinci Dünya Savaşı yıllarının zorlu koşullarına rağmen doğallıktan ve kaliteden hiç ödün vermeden büyümeye devam etmişler. 1960’lı yılların başında ise sadece Karadeniz’de değil bölge insanının ciddi bir etkileşim halinde olduğu İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde de bilinir olmuş Kebir Süt Ürünleri. Derken İç ve Doğu Anadolu Bölgesi de Kebir markasıyla tanışır. Sanayileşmenin ilk adımlarının atıldığı 1993 yılında başlayan şirketleşme hamlesiyle kalitesini ve doğallığını 2000’li yıllara taşıyan Kebir her geçen gün artan talepler ve gelişen beğeniyle Türkiye’nin kahvaltılık ihtiyacını karşılamak için yeni yatırımlara girişir. Tesislerini dünya standartlarına uygun modernizasyonla yenileyen işletme bugün 10 bin metrekarelik alanda kurulu üretim tesisleri ve 300 çalışanı ile günde 150 ton süt işleme kapasitesine sahip bir firma olmuştur. Yurt geneline yayılmış 61’den fazla ana bayi ve 50 binden fazla tedarikçi ile dolaylı istihdam sağladığı kişi sayısı 20 bindir.
KEBİR SÜT Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Yakup Karadeniz, çalışanlarına ve ürünlerini tercih eden market ve müşterilerine teşekkür eden Karadeniz, "İşini hakkıyla yapan, işini yaparken devletini, milletini çalışanını koruyan, kollayan, dürüstlükten vazgeçmeyen şirketlerin başarılı olması tesadüf değildir. Karadeniz Kardeşler olarak "önce dürüstlük" dedik, "şeffaflık" dedik, en iyi ürünü en kaliteli ürünü en doğal ürünü müşterilerimize sunma gayreti içerisinde olduk. Yemediğimiz, tatmadığımız, benimsemediğimiz, hoşumuza gitmeyen hiçbir ürünü müşterilerimize sunmadık. Zaten başarımızın en önemli sırrı da bu. Tüketicilerimiz, ürünlerimizi beğendiği için bugün Türkiye'nin zirvesindeyiz. Bugün görüyoruz ki Türkiye'nin özellikle tereyağı ve sektöründeki çok önemli ürünlerde Kebir bir Türkiye markası olmuş, dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerlemektedir. Başta müşterilerimiz olmak üzere katkı veren herkese sonsuz teşekkür eder bu başarıların sorumluluğumuzu daha da arttıracak bilinciyle hareket edeceğimize herkesin emin olmasını isteriz. Ülkemize katma değer sağlamaya, nesillerdir süren Kebir lezzetini hiç bozmadan sizlerin mutfağına sofralarınıza ulaştırmaya devam edeceğiz" dedi.
