Sabahın Erken Saatinde Acıya Boğan Telefon Sesi

Sabahın Erken Saatinde Acıya Boğan Telefon Sesi
Trabzon Haber
Trabzon Haber
21 Şubat 2023 Salı 18:23

Trabzon Beşikdüzü Milli Eğitim eski Müdürü İHH Beşikdüzü temsilcisi Mücahittin Kerim İkibaş, gittiği deprem bölgesinde yaşadıkları izlenimlerini Yurdumuz derinden yaralayan merkezi Kahramanmaraş’ın Pazarcık 7.7 ve Elbistan 7.6 yıkıcı  kaleme aldı.  Yurt genelini büyük acıya boğan Kahramanmaraş 7.7 ve 7.6 deprem sonrasında Malatya deprem bölgesindeki 10 günlük arama kurtarma çalışmalarını kaleme alarak siz değerli okuyucularıyla 16 ana başlıkta toplayan  eğitimci İkibaş’ın izlenimlerini okuyunca aynı deprem bölgesinde hissedeceksiniz kendinizi yazı biraz uzun ancak okumaya değer bir yazı. Neler yazdı bir göz atalım.

Sabahın Erken Saatinde Acıya Boğan Telefon Sesi; “Sabahın erken saatlerinde telefon sesiyle uyandım. Şanlıurfa’daki kızım telefondaydı. O saatte telefon almak. Her şey aklına geliyor insanın. Ama deprem olduğu akla gelmesi çok uzak tabii. Kızım, “baba; deprem oldu biz iyiyiz her taraf yıkıldı, çok kötü, çok korkunç bir andı” dedi. Ben hemen Tv ye koştum ve durum gerçekten korkunçtu. Hemen çantamı hazırladım. İHH Trabzon arama kurtarmadan haber beklemeye başladım. Haber geldi. AFAD la yapılan istişarede Malatya’ya gideceğimiz belli oldu.

Çantamı Hazırladım Arkadaşlarımdan Haber Bekledim;Trabzon’dan dokuz arkadaşla yola çıktık. Depremle ilgili değerlendirmeler ve neleri, nasıl yapacağımızı konuşarak devam ederken Gümüşhane Pöske dağında kar ve tipiye yakalandık.

Zorlu Hava Şartları Yardıma Gitmemizi Zorlaştırıyor; Acı ve büyük can kayıplarına neden olan Kahramanmaraş depremi için kurtarma ekibi olarak Trabzon’dan yola çıktık ancak deprem bölgesine ulaşmak kolay olmadı ekip olarak bir an önce zorlukları aşarak ulaşmaya gayret gösterdik.

Aracımızı 3 KM İtmek Zorunda Kaldık;Aracımızı kar ve tipi altında yaklaşık üç km itmek zorunda kaldık. Erzincan’da aracımızın tekerleklerini değiştirirken ikinci depreme Erzincan’da yakalandık. İlk defa bu kadar büyük bir depremi yaşadım. Gerçekten çok korkunç.

Burada Allah’ın gücünü kuvvetini müşahede ettim;. Yurdumuzu derinden acıya boğan 6 Şubat sabah Saat;04.17’de meydana gelen  Kahramanmaraş Pazarcık 7.7 büyüklüğündeki deprem haberini aldık bize Malatya Bölgesine ulaşmamız ve buradaki yardım çalışmalarına katılmamız için zorlu hava koşullarında deprem bölgesine ulaşmaya çalıştığımızda  saatlerin 13.24’ü gösterdiğinde yine büyük can kayıplarına neden olan Kahramanmaraş’ın Elbistan’da meydana gelen 7.6’lık büyük depreme yolda yakalandık. Burada Allah’ın gücünü ve kuvvetini müşahede ettim.

Elbistan Depremi Yolumuzu Çığ Düşmesi Sonucu Kapattı;En kısa mesafe olan Pütürge’den gitmeye karar vermiştik. Ama ikinci depremde bu yol çığ sebebiyle kapanınca, gerçekten kış şartları zor olan virajlı Kemah, Kemaliye, Arapkir yolundan 13 saatlik bir yolculuk sonunda Malatya’ya vardık.

13 Saatlik Bir Yolculuk Sonucunda Malatya Deprem Sahasına Vardık;Ayağımızın tozuyla AFAD tarafından bize verilen konumdaki enkazda çalışmaya başladık. Yorulmak yok, uykusuzluk yok, kar altında olmamıza rağmen üşümek yok. Burada bulunduğumuz süre içinde hep bu şekilde gayret gösterdik. Daha hızlı ve çok çalışırsak bir vatandaşımızı daha sağ olarak çıkarabilir miyiz ümidiyle ve var gücümüzle çalıştık.

Enkaza Giderken İçimiz Bir Ümit Dolu; Enkaza giderken içimiz ümit dolu. Sağ bir vatandaşımızı kurtardığımızda büyük bir mutluluğa dönüşüyor bu umut. Ama vefat etmiş bir vatandaş olunca herkes yıllardır tanıdığı bir arkadaşını bir yakınını kaybetmiş gibi hüzünleniyor. Ama durmak yok. Çünkü geçen her saniye bir nefes bir can demek.

Boşa Geçen Her Saniye Bir Nefes Can Demek;Arama kurtarma faaliyetleri sırasında bu zaman kadar kullanmadığım bir çok aleti sanki yıllardır kullanıyormuş gibi kullandım. Bazen elimde Hilti ile beton kırıyorum bazen demir makasıyla veya spiralle demir kesiyor bazen kazma kürek çalışıyor bazen ellerimle betondan bir parçayı daha nasıl uzaklaştırırım diye gayret ediyorum. Sonuç mutluluk veya hüzün ama umutsuzluk yok.

Hayat Şartlar Çalışmamızı Zorlasa da Umudumuz Tükenmiyordu;Gerçekten zor bir hayat başladı Malatya’da ve diğer deprem olan illerimizde depremden kurtulan vatandaşlarımız için. Evi hasarlı yıkılmış veya hiç hasarı olmayan herkes sokaklarda bir ateşin etrafında suskun bir şekilde bekliyor.

Artık Toplumun Her Kesimi Aynı Acıyla Kenetlenmişti; Herkes aynı. Zengin, fakir, gecekonduda oturan, rezidansta oturan, dolgun maaşı olan, asgari ücretle çalışan veya hiçbir geliri olmayan. Allah herkesi eşitlemiş bu ateşin başında veya çadır kentte. İhtiyaç sahibi olmuş herkes. Bir içim suya muhtaç olmuş.

Allah bir kuruş ile destek olandan da razı olsun;Ancak Aziz Türk Milleti bu olayda da ne kadar büyük olduğunu gösterdi. Depremin ikinci günü Malatya’ya Türkiye’nin çeşitli illerinden yardımlar yağmaya başladı. Allah bir kuruş ile destek olandan da razı olsun. Gerçekten burada bizleri yalnız bırakmayan tüm vatandaşlarımızı kutluyorum.

Kurtarma Bölgemiz Malatya’da 10 Gün İçinde Açlıkla İlgili Bir Sorun Yaşamadık;Malatya’da geçen on gün içinde hiçbir zaman açlıkla ilgili bir sorun yaşamadık. Az veya çok herkes bir şeylerini enkazlarda çalışan ekiplerle paylaştı. Türkiye’nin herhangi bir yerinden gelen bazen bir sivil toplum kuruluşu bazen bir şahıs; simit, poğaça, dürüm, çorba, su, meyve suyu, çay ne getirebildiyse bizimle paylaştı. Bir genç gördüm. Yakın bir şehirden gelmiş, çantasına eldivenler koymuş ve soğukta bekleyen Malatyalılara dağıtıyor.

Yardıma Gelenler Arama Kurtarma Çalışmalarına Katılmak İstiyor;Bir kişi, poşete çoraplar koymuş; ben Konya’dan geliyorum, elimden bu geldi, bu çorapları paylaşmak ve arama kurtarma ve yardım faaliyetlerinde çalışmak istiyorum diyor. Bu birliktelik oldukça bu millet bu devlet ilelebet yıkılmaz buna kimsenin gücü yetmez.

Can Kurtarmak Kolay Olmuyor;Deprem bölgesinde Trabzon İHH 9 kişilik ekip olarak  moloz yığınlarının ve beton kütlelerin arasındaki parçaları tek tek ayrıştırarak enkaz alanlarındaki titiz ve güvenli bir çalışmalarda zamanın hiç hesap edilmediği sadece bir canlı daha fazla çıkarmak gün ışığında yüzünün güldüğünü görmek için aralıksız olarak çalışmaların yapıldığını belirtti kurtarma ekibinde bulunan Mücahittin Kerim İkibaş.

Depremden Kurtardığımız Beyza Kızımıza Verdiğimiz Sözümüzü Tuttuk;Malatya’da son görevimizden sonra sabah yola çıktık. Elazığ’da bir kızımız var. Onu ziyaret edeceğiz. Çünkü enkazdan kurtarırken ona söz verdik. Doğum gününü beraber kutlayacağız diye. Beyza’ya bir doğum günü pastası alarak Fethi Sekin Şehir Hastanesinde ziyaret ettik. Duygusal anlar yaşadık. Sanki o bizim kızımız olmuştu. Beyza annesini ve ikiz kardeşini kaybetti. O anları tekrar yaşadık, her zaman yanında olduğumuzu dile getirdik.

Dönüş yolunda, hepimizde bu kadar psikolojik ve fiziksel yorgunluğa rağmen şu düşünce vardı. Acaba erken mi dönüyoruz? Başka bir şehre mi gitmeliyiz? Aslında Maraş’a gitmeyi düşündük. Fakat orada da kurtarma faaliyetlerinin sonuna gelindiği bilgisi almıştık. Bu nedenle Trabzon’a dönmeye karar vermiştik. Yine de vicdanımız rahat değildi. Bu düşüncelerle evimize vardık Buruk bir sevinç; eve geldiğimiz için sevinçli ama Malatya’da yaşadığımız deprem gerçekleri, vatandaşlarımızı bekleyen zorlu bir gelecek için üzüntü. GEÇMİŞ OLSUN TÜRKİYEM” dedi.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.