Sayın Cumhurbaşkanım, Recep Tayyip ERDOĞAN Türkiye Tarım ve Hayvancılık Platformu(TTHP)’olarak, Vatanına, devletine,milletine sevdalı,hamiyetli;
Türkiye’nin bir çok kentin de eş zamanlı olarak yaşanan, 100 üzerin de orman yangını çıkmış ve halen devam eden yangınlar olup, yaşananlardan dolayı halk olarak çok büyük üzüntü duyuyoruz. Yaşanan orman yangınları, vicdan ve adalet duygu sahibi her vatandaşımızı derinden üzmeye devam etmektedir, ciğerlerimiz yanmakta, milli varlıklarımız yok edilmektedir. Maalesef her güne ekolojik bir yıkım veya felaketle başlıyoruz. Ülkenin dört bir yanında doğa talanı, sel, kuraklık, yangın haberleri geliyor...
NASA’nın FIRMS adı altında yayınladığı Yangın Bilgilendirme ve Kaynak Yönetimi sisteminde, The Economist ve Time dergilerinde, Türkiye orman yangınlarının yer alması, sosyal medya hesaplarında Türkiye’yi aciz duruma düşürecek kampanyaların başlatılması, tesadüf olmasa gerek.
T.C Devleti güçlü ve ayaktadır, en çetin günlerde dahi el ele vererek bütün zorlukların üstesinden gelmiştir ve kuşkusuz yine gelecektir .Bu konu da pek çok spekülasyon yapılmakta olup, devletimiz ivedilikle sorumluları tespit edip,kamuoyunu bilgilendirerek cezalandıracaktır.
Halkımıza çok büyük geçmiş olsun diyoruz, hayatını kaybeden vatandaşlarımıza ve görevlilere Allahtan rahmet yakınlarına da başsağlığı ve sabırlar diliyoruz.
Hayatlarımızı, yaşamlarımızı, doğamızı küle dönüştüren bu felaketler karşısında gerçekten üzüntümüzü tarif edecek söz bulmak gerçekten zor.
Orman Genel Müdürlüğü (OGM) verilerine göre 2002 yılında meydana gelen orman yangını sayısı 1471 iken 2020 yıl sonu verilerine göre bu sayı 3399'a yükseldi. Aynı şekilde yanan alan miktarında ise 2002 yılında ortalama 8514 hektar iken 2020 yıl sonu verilerine göre ortalama 20 bin 917 hektarı buldu.
Yine OGM'nin resmi istatistiklerine göre son 10 yılda yaşanan orman yangınlarının yüzde 31'i ihmal ve dikkatsizlik, yüzde 6’sı kasıt, yüzde 5’i kaza sebebiyle çıkarken, yüzde 47’sinin nedeni ise bilinmiyor. Yani ülkemizde yaşanan orman yangınlarının nerdeyse yarısının nedeni belirlenebilmiş değil. Yaşanan bu belirsizlik ,mevcut sorunla etkili mücadele etmeyi de zorlaştıran bir neden olarak görülüyor.
Daha güzel ve özgürlükçü bir TÜRKİYE için ,genel tespit ve öneri lerimizin, anayasal ve demokratik bir hak olmakla birlikte; ZÜLFÜ YARE dokunmak olarak algılanmasını dileriz.
TTHP GENEL TESPİT VE ÖNERİLERİMİZ
1-)TTHP olarak bizler,yaraların acilen satılması için ,Tarım ve Orman Bakanlığı ve gerekli kurumlarla koordineli bir şekilde üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız ve devletimizin de bir an önce tüm olanaklarını seferber ederek, zarar gören halkımızın tüm zararlarını telafi edilmesini istiyoruz. Ortak mirasımız olan ormanlarımızın, ihmal, zafiyet, tedbirsizlik ve liyakatsizlik uğruna gelecek kuşaklardan emanet aldığımız, bu doğal varlıklarımızı sahip çıkmak hepimizin ortak görevi olmalıdır.
2-)Türkiye'de yaşanan orman yangınlarıyla ve bir daha yaşanmaması ile ilgili, TBMM de bütün siyasi partilerden oluşan üyelerle, araştırma komisyonu kurularak ;ihmal, tedbirsizlik, zafiyet ,liyakatsizlik ve diğer etkenler üzerine çalışma başlatılmasını ,komisyon raporunda yer alacak konu başlıklarının ivedilikle giderilmesi ve kamuoyunun bilgilendirilmesi gerekmektedir.
3-) Küresel ısınma ile beraber ülke ormanlarının da bulunduğu orta kuşakta orman yangınları artarak devam edecek, dolayısıyla ormanların korunması tüm toplumun sorumluluğu altında. Ormanların korunması için yeni planlamalar, stratejiler geliştirilmeli. Öncelikle bölge halkının ve tüm toplumun gerekli temel eğitimden başlanarak doğa bilincinin ve ormanların korunması sağlanmalı. RTÜK bu konuda kamuoyunun aydınlanma ve bilinçlenmesi için,kamu spotu şeklinde zorunlu yayınlar öngörmeli. Ancak bu konuyla ilgili başta Bakanlıklar ve onlara bağlı kurum ve kuruluşlar ile Belediyeler başta olmak üzere yeterli ve gerekli somut adımların atılması gerekiyor.
4-)Kyoto Protokolü’nde ve AB Ormancılık Müktesebatından önemli belirtildiği üzere Türkiye'de iklim değişikliği koşullarında tarımsal üretimin sağlıklı devam etmesi için tarımsal arazilerin de ağaçlandırılması gerekmektedir. Yanan orman lokasyonlarının bu minvalde Tarımsal ormancılık, tarımsal arazide ağaç+ürün birlikteliğini sağlayan bir arazi yönetim tekniğidir. Yanan orman lokasyonlarının, Tarımsal ormancılık metoduyla rehabilite edilmesi ve yeniden ağaçlandırılması gerekmektedir.
5-) Tarım ve Orman Bakanı Bekir PAKDEMİRLİ’nin, Türkiye’nin en güzel ormanları alev alev yanarken, THK’na ait orman yangın uçakları hakkında yaptığı açıklamalar, uzmanlar ve kamuoyu tarafından esefle karşılanmıştır.THK ait uçakların 3 yıldır atıl durumda olması, Orman yangınlarının ihale yoluyla, özel şirketlere devredilmesi,uçak ve helikopter kiralanması zafiyet konusudur. 2020 yılında 5 uçak için planlama yapılmış ancak 2 uçak tedarik edilebilir. 2021 yılında yine 5 uçak için planlama yapıldı. Bakan 2020 yılı sonunda bu yana yaptığı her açıklamada 5 uçak için planlama yaptıklarını vurguladı. Ama öyle olmadı. 3 uçak için bulunabildi, onları da ihaleyi alan firma uçakları getiremedi. Bu nedenle THK'nın uçakları Ankara Etimesgut'ta yatarken, Türkiye 2021 yangın sezonuna uçaksız girdi. Antalya’da, Datça’da, Artvin’de, Manisa’da, Mersin’de, Osmaniye’de, Pamukkale’de, İzmir’de ormanlar alev alev yandı. Elazığ’daki yangın 5-6 gün devam etti. Ancak Türkiye bir tek yangın uçağı dahi tedarik edemedi. İlk uçağın gelmesi temmuz ayı ortasını buldu. En az 40 gün boyunca hektarlarca orman kül oldu.
Kapasite ve performans iddiasıyla ilgili dünyadaki uygulamalar ortadadır. Canadair cl-215 tipi bu uçaklar uzun yıllardan bu yana ve halen tüm dünyada başarıyla kullanılıyor.
Fransa’da 11, Yunanistan'da 11, İspanya'da 14, İtalya’da 3 cl-215 uçağı yangın söndürme operasyonlarında aktif olarak başarılı bir şekilde hizmet veriyor.
6-)Türkiyenin yangın söndürme filosu ivedilikle kurulmalı, özelleşmesine kesinlikle müsaade edilmemeli, orman yangınları lokasyonlarının İMAR’a açılması, maden ocaklarına ruhsatlandırılması yasaklanmalıdır. Uzman görüşleri dikkati alınmalı ve dünya örneklemeleri gözden geçirmelidir.
7-) Uzman görüşlerine , mevsimlik işçilerin Orman Genel Müdürlüğünde daha etkin kullanımı ve eğitimi gereklidir. Orman yoğunluğunun ve yangın çıkma ihtimalinin yüksek olduğu bölgelerde yerel yönetimlerle işbirliğini ve ortak çalışma koordine edilmesidir. Orman lokasyonlarında yaşayan vatandaşlarımızın 8+8+8 üç vardiya şeklinde 24 saat teyakkuzda olmak koşuluyla, Orman güvenliği için fahri olarak veya istihdama yönelik,tam teşkilatlı bir şekilde planlama yapılması gerekmektedir.
8-)Türkiye'de milli birlik ve beraberlik konuları, partiler üstü bir konu olarak kabul edilmeli, iktidar ve muhalefet partilerince polemik konusu yapılmamalı, daha kucaklayıcı ,daha içsel, rasyonel ve bilimsel çözümlemeler üretilmelidir. Rize'de yaşanan sel felaketinde ve Marmaris de yaşanan, orman yangını nedeniyle, halka çay fırlatmak, her yaşanan felaket de İBAN vermek,28 Temmuz 2021 tarihinde kararname ile yanan lokasyonlarını Turizm Bakanlığının tasarrufuna vermek, kamuoyunda ters tepmiş ve esefle karşılanmıştır .Sosyo- Psikoloji, Sosyo-kültürel realite her koşulda dikkate alınmalıdır.
9-Ekolojik dengeyi bozan, Ormanlarımıza zarar veren, yakanlar hakkında ki cezalar yeniden gözden geçirilmeli ve caydırıcı olmalıdır.1 Temmuz 2021 tarihli tütün yasasına Adıyaman da tepkilerini dile getiren, tutukluluk halleri devam eden,8 tütün çiftçisinin mevcut durumları yeniden gözden geçirilmeli. Devlet BABA’dır, AFFETMEK büyüklüğün şanındandır.
10- Bu yıl itibariyle yaşanan KURAKLIK nedeniyle, Türkiye'de YERLİ ve MİLLİ üretim yapan çiftçilerimiz zor günler yaşamaktadır….
Tarım Kredi Kooperatifleri borçlusu çiftçilerimizde torba yasasından memnun kalmadılar, bu koşullarda borçlarını ödemeleri mümkün değil. Borçlu çiftçilerimiz ‘’Borçlarımızı ödeyecek durumumuz maalesef yok. Yeni bir düzenleme ile temerrüt faizlerin, katkı payının kalkmasını, ana paranın 5 yıl içerisinde eşit miktarda, ilk taksiti de 2022 Ekim ayında ödemek istiyoruz’’ diyorlar. Bu konuda da yeni bir yasal düzenleme yapılarak, bu çiftçilerimizin sorunlarının giderilmesini temenni ediyoruz.
11-)Türkiye'de YERLİ ve MİLLİ TARIM POLİTİKASI ivedilikle belirlenmesi ve hayata geçirilmesi, ithalat bağımlılığından kurtulmak üzere, TTHP’nin yetkilendirilmesini, imkanlar sağlanmasını talep ediyoruz .İşte o zaman milyar dolarlarımız yurt dışına gitmeyecek, çiftçilerimiz kazanacak, İşsizler ordusu, Ziraat mühendisleri, Zooteknistler, Veteriner hekimler, Gıda mühendislerimiz de istihdam edilmiş olacaktır.
12-) Cepheleşmeden hep birlikte gücümüz yettiğince vatandaşlık yurttaşlık sorumluluğuyla her türlü kötü niyet, kasıt ve ihmalin takipçisi olmalıyız. Birbirimizi ötekileştirmeden, kardeşlik duygusu ön planda olmak koşuluyla, itidal üzere tavır almalıyız. Toplumda infial uyandırıp anarşi ve teröre çanak tutmak isteyen işbirlikçilere, provakatörlere asla prim vermemeliyiz.
Hızla yaklaşan 2023 seçimleri dolayısıyla, kırgınlıkların, dargınlıkların, küskünlüklerin son bulduğu, daha kapsayıcı, daha kuşatıcı, daha kucaklayıcı, daha üretken, daha yeşil, daha güzel bir TÜRKİYE özlemi hepimizin hakkıdır.
TTHP olarak, Bu Ülke hepimizi, başka TÜRKİYE yok! diyoruz.
Saygılarımla
Tuncay ALBAYRAK
Türkiye Tarım ve Hayvancılık Platform Başkanı(TTHP)