Bu Vatan Kolay Kazanılmadı


AĞASARDAN BÖLGEMİZE BAKIŞ

AĞASARDAN BÖLGEMİZE BAKIŞ

Okunma 21 Mart 2024, 22:20

Yazar Turan Uuzn tarafından 7 yıllık çalışmayla  Gazetemizin muhabirlerinden Mustafa Özcan’ın da destekleriyle 2017 yılında okurlarıyla buluşan ‘’Şalpazarı Şehit ve Gazileri Kitabı’’  çalışmasında yer alan ve 18 yıl Askerlik yapan merhum  Gazi Hacı Abdullah Yavuz’un en küçük evlatlarından 10.01.1941 doğumlu 82 yaşında 4 şubat 2023 yılında vefat eden K.K.K. Emekli Levazım Teknisyeni Kıdemli Baş Çavuş Hacı Ahmet Yavuz tarafından merhum Babası Gazi Hacı Abdullah Yavuz’un anıları kaleme alınmıtır. 18 Mart Çanakkale savaşlarının anısına bu eşsiz eseri siz değerli ‘’Büyükliman Okuyucularımız’’ ile paylaşmak istedim.

Trabzon’un Şalpazarı İlçesine bağlı Akçiriş mahallesi sakinlerinden 1. Dünya savaşı ve İstiklal (Doğu Rus Cephesi) harbine (1914-1923) katılıp Gazi olmuştur. Hanicü sülalesinden olup Babası İzzet annesi Meryem’dir.

Ruslar Boğazları kaybetmemek için Osmanlı’ya cephane hibe etmişler. Cephaneyi almak için giden gemini kaptanı aynı zamanda mülazım Teğmen olan Hacı Abdullah Yavuz görevlendirilmiş. Hibe Cephaneyi Ruslardan Batum’da gemi komutanı olarak teslim almış. Artvin civarında Ruslarla savaşırken yanında bulunan komşu köy Çarlaklı’dan  Hasan Güner Çavuş ile tek el ateş eden bir tüfeği birlikte beraber kullanıyormuşlar. Yanındaki Hasan Çavuş alnından vurulup Şehit olunca karşıdan karınca gibi gelen Rus askerlerini aynı istikamette yakalayıp tek mermiyle vurmaya çalışırken, tüfeği tutan elinin başparmağı gelen bir merminin isabet etmesiyle vurularak kopmuş.

Memleketine dönünce 1930’lu yıllarda ikamet ettiği Akçirİş köyünde 18 sene imamlık yapmış, daha sonra 27 sene kasaplık ve Şalpazarı’nda bakkallık yapan oğlu  emekli Astsubay Hacı Ahmet Yavuz babasının ağzında şöyle naklediyor.

‘’18 Sene Rus Savaşlarına katıldığım süre içerisinde Artvin ile Ordu’ya kadar iki defa Rus savaşına katılıp savaşlarda gösterdiğim başarılardan dolayı mülazım onbaşısı olarak mükâfatlandırıldım. Ayrıca bir gemiyi de mülazım olarak teslim alıp 18 kişilik Asker ile Batum’a Rusların hibe olarak verdiği cephaneyi almak üzere görevlendirildim.

Cephaneyi 15 Gün İçerisinde Geri Dönmem Emredilmişti; 15 Gün içinde bu cephaneyi yükleyip geri dönmem emredilmişti. Kafileme Batum’da bol miktarda kabak aşı yedirerek ödüllendirdiler. Ayrıca bizim buralarda sonradan bilinen melevcen /meravacuan diken ucundaki yeşil filizlerden yedirdiler. Buda bize et gibi geldi tabak diplerinde kalan artıkları parmağımızın ucu ile sıyırıp yedik. O kadar açlık çektik ki bu bize bir ziyafet gibi geliyordu. Verilen müsaade 15 gün olmasına rağmen verilen gıda o kadar iyi geldi ki bir haftada gemiyi yükleyip hareket ettik. Mermi dolu bu gemi 3 gün içerisinde Sinop’un İnebolu kıyısına yanaşıp o mermiler (paraların üzerinde bulunan kara Fatma’nın omuzundaki top mermileri)  kağnı arabaları ile Sakarya Geyve’ye ulaştırıldı.

Cephe komutanı İsmet İnönü, 1.İnönü Savaşlarında Atatürk’e ‘son mermim kaldı ne yapayım ne yapayım?  Dediği zaman Atatürk ‘’Geri çekilme, süngünde mi yok, oradan geri çekilme sana ölmeni emrediyorum’’ süngü savaşları ile düşmana karşı direniliyor.

Polatlı’dan Bilecik ve İnönü Cephesine ‘’Büyük Taarruzda’’ o mezkûr mermilerin yetişmesi ile Yunan askerleri karşı taarruzla Afyon’a kadar kovalanıyor.

Daha sonra Atatürk, Mareşal Fevzi Çakmak ile Afyon da istişare yapıyor ve Kocatepe’den şu emrini veriyor: ‘’Bundan sonraki hedefimiz İzmir ve Akdeniz ‘’ işte İstiklal Harbi böyle başlıyor.

Demek ki: Hacı Abdullah Yavuz’un 15 günlük yükleme süresini bir haftada tamamlayıp mermileri Orduya yetiştirmesi, İstiklal Harbinin seyrini değiştirmekle büyük rol oynamıştır.

18 Yıllık Savaştan Sonra Evine Dönen Askerin Şaşkınlığı ; 18 Yıllık savaştan sonra Hacı Abdullah Yavuz Trabzon İli Şalpazarı İlçesi Akçiriş köyüne döndüğünde 18 yaşına gelen kızı Selime’yi tanıyamamış;  Hanımına ‘’Bu kimin kız kimin kızı’’ diye sorduğunda  hanımı sen savaşa giderken doğan ve adını da Selime koyduğumuz kızımız’’ diye söyleyince. Hacı Abdullah Yavuz duygusal bir yoğunluk ve gözyaşları ,çerisinde  hemen kızına sarılmış.

Savaş Anılarından Bazılarını Oğluna Kendisi Anlatmış; Hacı Abdullah Yavuz Ruslar ile savaşırken mermileri tekli tüfek ile attığımız için önümüze dökerek siperden ateş ediyorduk. Bu atışlarda fazla mermi harcamamak için iki kişiyi aynı hizaya denk düşerek birlikte vurmaya çalışıyorduk.

Artvin Dağlarında Ruslar ile çarpışırken  iki şekilde hareket ediyorduk,  bir bölük cepheyi savunurken, diğer bölük karşı tepeye geri çekiliyordu. Rus Askerleri sanki karşı dağlardan karınca sürüsü gibi durmadan üzerimize geliyordu. Onların elindeki tüfekler beşliydi biz geri çekilirken arka tepelerdeki bölük bizi koruyordu. Tabi gücümüz tekrar dereye inip karşı tepeye çıkmaya yetiyorsa kaçıyorduk geriye doğru. Bu böyle nokta bozulduktan sonra (cepheden geri çekilme emri) üzere Giresun’a kadar 12 gün devam etti. Harşit çayına geldiğimiz zaman bir duraklama oldu. Burada direncimiz bir zaman daha devam etti.

Ruslar Gümüşhane tarafından Erzurum’a doğru ilerlemeye başladı. Bir kısımda Harşit vadisinde bizimle çarpışıyordu. Biz burada belli bir müddet kaldıktan sonra Rusların Doğuya Erzurum’a kaydığını duyunca  bize tekrar saldırı emri verildi. İşte o zaman Harşit Çayını geçerken ani bir sel geldi ve bir çok arkadaşımız sele kapışıp şehit oldular. Daha sonra Savaş Ordu iline kadar çekilmeye devam etti. Ordu’da savaş kesildi. Ruslar top yekûn çekilme emri gelmiş. Ruslar Erzurum ve Artn-vin2e kadar geriye çekildiler bizde tekrar yerimize geri döndük.

Gazimizin emekli Astsubay oğlu Hacı Ahmet Yavuz  anlatımına göre bu yıllar 1920’lere tekabül ediyor. Bunları merhum Gazimiz Hacı Abdullah Yavuz oğluna attığını belirtti.

Hacı Abdullah Yavuz 1887 doğumlu olup (Mezar Taşına 1897 olarak sehven yanlış yazılmıştır) 19.02.1990 yılında 103 yaşında vefat etmiştir Mezarı ikamet ettiği Akçriş mahallesi asri mezarlığında bulunmaktadır.

Yorum Ekle
İsim
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.